Fars edebiyatının en büyük şairlerinden olan Sâdî-i Şirâzî’nin sekiz asır önce kaleme aldığı Bostân, 13. asır insanına, aslını ve sahipsiz olmadığını hatırlatmak için verilen nasihatler demetidir.
Bostân, kelime manasıyla “güzel kokulu bahçe” demektir.
Başına gelen hadiseleri ince bir tenkit süzgecinden geçiren Sâdî, tecrübelerini aktardığı hikâyeleri, güzel kokulu birer çiçeğe benzetmekte hiç de haksız değildir.
Çünkü bu hikâyeler, iyiye ve güzele dair her şeyi, edebiyatın tatlı esintisiyle dimağlara serpiştiriyor.
Dünya hayatının geçiciliği, ahlak ve faziletin ehemmiyeti, insanı kemale erdiren kanaat ve sabır, idareci kalitesini belli eden adalet anlayışı ve hiçbir zaman unutulmaması gereken ölüm gerçeği gibi konulardan seçilmiş birbirinden ilginç
hikâye demetleri, güzel kokularını yaymak üzere okurlarını bekliyor.
Fars edebiyatının en büyük şairlerinden olan Sâdî-i Şirâzî’nin sekiz asır önce kaleme aldığı Bostân, 13. asır insanına, aslını ve sahipsiz olmadığını hatırlatmak için verilen nasihatler demetidir.
Bostân, kelime manasıyla “güzel kokulu bahçe” demektir.
Başına gelen hadiseleri ince bir tenkit süzgecinden geçiren Sâdî, tecrübelerini aktardığı hikâyeleri, güzel kokulu birer çiçeğe benzetmekte hiç de haksız değildir.
Çünkü bu hikâyeler, iyiye ve güzele dair her şeyi, edebiyatın tatlı esintisiyle dimağlara serpiştiriyor.
Dünya hayatının geçiciliği, ahlak ve faziletin ehemmiyeti, insanı kemale erdiren kanaat ve sabır, idareci kalitesini belli eden adalet anlayışı ve hiçbir zaman unutulmaması gereken ölüm gerçeği gibi konulardan seçilmiş birbirinden ilginç
hikâye demetleri, güzel kokularını yaymak üzere okurlarını bekliyor.